Aysun Aydoğdu Kayalı 1980 yılında Kayseri’de doğmuştur. Resim sanatına karşı geliştirdiği ilgi çocukluk yıllarına dayanmaktadır. Üniversite öğrenimini 2005 yılında Niğde Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği Bölümü’nde tamamlayan sanatçı, burada resim derslerine ek olarak birçok baskı tekniğiyle birlikte grafik tasarım eğitimi de almış, uzun yıllar grafik tasarımcı olarak çalışmıştır. 2018 yılı Kasım ayı itibariyle yaşamış olduğu spiritüel bir deneyim sonrası resme güçlü bir dönüş yapan ve zamanının büyük bir bölümünü resim yaparak geçiren Kayalı, önemli sayıda eserinin bulunduğu bir koleksiyona da sahiptir.
Sanatçı çalışma kâğıdının önüne herhangi bir konu, teknik ya da üslup anlayışı planlamaksızın geçer. Her şey merkeze kondurduğu bir nokta ile başlar ve eser oluşum süreci içerisinde değişkenlikler gösterir. Zihnindeki belirli bir hedefe yönlendiren tüm sesleri susturmayı arzulayan Kayalı, doğaçlama ve anlık bir tavır sergiler.
Sanatçının konu evreni ise oldukça geniştir. Üretimlerindeki konular içerisinde ağırlık ‘hayatta kalmaya değer en önemli duygu’ şeklinde nitelendirdiği ‘aşk’ temasında görülür. Ayrıca uzay, metafizik ve evlilik gibi konuları da ele alan Kayalı, bireysel ve içe dönük bir yaklaşım sergiler. Sanat onun için hayatta kalmanın en keyifli ve özel yoludur. Sanatı izole bir şekilde yaşamanın öneminden hareketle, görünen dünyanın gerçeklerinden kendini soyutlamaya çalışan sanatçı bilinçaltına kulak verir, kendi beğenilerine yönelir, beğendiği konuları gözüne hoş gelen renk birliktelikleriyle inşa eder. Kayalı’nın eserlerinde sık sık yer alan bazı nesnelerin varlığı dikkati çeker. Bunlar eserin bütününe hizmet eden beyin, kalp, ay, yıldızlar ve insanlardır. Büyük boyutlu insan figürlerinin yüzleri ise insanın benliğinde yaşıyor olduğu hayattan bambaşka bir yaşam arzusu taşıdığına yönelik referanslar vermektedir.
Sanatçının malzemelerinde akrilik boya, yağlıboya, tükenmez kalem, asetat kalem; bristol, gold ve schoeller kâğıt gibi zengin bir çeşitlilikten söz etmek mümkündür. Çalışmaları son derece temiz bir görünüm sunmaktadır; sanatçının grafik tasarım geçmişini anımsatan bu temiz ve pürüzsüz yapı izleyiciyi eserlerin dijital ortamda çalışıldığı fikrine yönlendirmektedir.